ÇAVGALAR
GIDA SANAYİİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

   
  ÇAVGALAR GIDA SANAYİİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
  TAVŞANLIMIZ
 

TAVŞANLI



Mini Sohbet

 

TAVŞANLI

Tavsanlı İlçesi,çok eski ve zengin bir kültürel yapı üzerinde yükselmiş,şirin ve sürekli ekonomik canlılığı ile hızla gelişip,büyüyen ilçelerimizden biridir.Bu ekonomik canlılığın belkemiği,kömür ve leblebidir. 

Tavşanlı'nın çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalarda elde edilen buluntular,tarihin kalkalitik çağda başladığını göstermektedir.Tavşanlı Belediyesi bünyasinde bulunan Tavşanlı Belediye Müzesinde de sergilenen,çeşitli kaliteli buluntular,neolitik,kalkolitik,eski tunç dönemlerinde,Tavşanlı'da ki zendin kültürün varlığını gözler önüne sermektedir.Tavşanlı'ya 5 km. uzaklıktaki Frig kaya mezarı bu bölgenin,FHRYGİA EPİCTETUS(küçük frigya)olarak adlandırılmasının işaret taşı konumundadır.Henüz bir kazı yapılmamış,Tavşanlı höyüğü ve yakın çevredeki üç höyük,Tavşanlı'nın tarihini ayrıntılarla aydınlatacak,kültür hazinesi olarak korunurken,dört önemli yerleşmenin göstergesi olarak beklemektedir.

Kent içinde,çeşitli yerlerdeki mermer,stel,lahit,lahit kapağı ve bazı mimari yapıtlarda,yoğun bir Roma yerleşmesinin bulunduğunu belgelemektedir.Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla,Bizans topraklarında kalan kent,Türklerin Anadolu'ya girmesiyle Anadolu Selçuklularına daha sonraGermiyanoğullarına bağlanmıştır.1378 yılında,Germiyanoğlu Süleyman Şah kızı Devlet Hatunun Yıldırım Beyazıt ile evlenmesi üzerine Osmanlılara çeyiz olarak verilmiştir.Tavşanlı adının verilmesi de bu zamana rastlamaktadır.Yıldırım Beyazıt'ın kasaba yakınlarındaki fundalıklar içinde çok tavşan olması münasebetiyle, bu civarlarda avlanmasından dolayı, Yıldırım Beyazıt tarafından bu bölgenin adının Tavşanlı olmasını söylemesi rivayetler arasındadır.

Kütahya merkezine 50 km.uzaklıkta olan ilçemiz İzmir demiryolu üzerinde olup,Bursa,Emet,Balıkesir'e karayolu bağlantısı bulunmaktadır.Tavşanlı adronos çayının(Kocasu)kaynak bölgesinde dağlık bir kesimde,Yaylacık dağının güneybatı kenarında kurulu bir ilçesidir.Tavşanlı önemli doğal ve tarihi değerlere sahiptir.Tarihi değerleri geniş ve akademik bir çalışmaya tabi tutulmamakla birlikte,doğal değerleri ile uluslararası alanda ünlenmektedir.Tavşanlı'nın adını bu boyutta duyuran doğal zenginliği,halk arasında 'vakıf','Mehmetçik' adlarıyla bilinen,dünyanın hiçbir yerinde doğal yayılım alanı kalmamış'Premidal Karaçam' türü ve Vakıf ormanıdır.Vakıf ormanı bügüne kadar,pek çok bilim adamı ve konuyla ilgilenen,dünyanın dört bir köşesindev gelen kişilerce ziyaret ve inceleme alanı olmaktadır.

Tavşanlı Belediyesi ve Tavşanlı Kaymakamlığı

 


Tarihçe
 
 
 
 

Tavşanlı tarihi, Anadolu’nun tarihi kadar uzun bir geçmişe dayanmaktadır. İlçemiz tarihinin iz ve kalıntılarına İlçemizin birçok yöresinde rastlamak mümkündür.

1071 Malazgirt Meydan Savaşından sonra Anadolu’nun fethi başlamıştır. İlçemiz de, 1078 yılında Süleyman Şah Komutasındaki birliklerce, Türk topraklarına katılmıştır.

1097 yılındaki Birinci Haçlı seferleri ile İlçemiz ve çevresi tekrar Bızans’ın eline geçmiştir. Ancak Bizans’ın işgalinde iken 1118 yılında Merkez Kavaklı Camii inşa edilmiştir. İşgal yıllarında, Türk ve Müslüman nüfusun Camii yaptıracak kadar bir sayısal çoğunluğa ulaşmış olması dikkat çekici bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

1182 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı II.Kılıç Arslan tarafından Bizans hakimiyetine kesin kez son verilerek Türk Hakimiyeti yöremizde ve İlçemizde tesis edilmiştir.Çok büyük öneme sahip tarihi şahsiyetlerinden Arslanbey de bu dönemde yaşamış ve yöremizin manevi fethinde çok büyük katkıları olmuştur. Halen kendileri İlçemiz Ulu Camii kenarında medfun olup, Tavşanlı halkı tarafından büyük bir saygıyla anılmaktadır.

Aynı dönemde Selçuklu Ordusu fetih hareketlerini fiilen sürdürürken Ahmet Yesevi Hazretleri ile Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin İlim, İrfan sahibi talebeleri manevi fethin gerçekleşmesinde çok büyük katkıları olmuştur. Bunlardan Ayvalı Köyünde Karaca Ali, Göbel Köyünde Kurt Dede, Tepecik Beldesinde Ece Sultan ve Yağlı Dede, Çukurköy Beldesinde Şaban Dede, Terzi Dede, Dedeler Köyünde Sarı İsmail, Kayaarası Köyünde Bala Sultan Medfun olup bilinen manevi büyüklerimiz arasında yer alırlar.

1300 yılında Anadolu Selçuklu Devleti yıkılınca yöremiz Kütahya Merkezli Germiyanoğlu Beyliğinin Hakimiyeti altına girmiştir. Aynı dönemlerde Orta Asya’da Moğol İmparatorluğu kurulmuş ve bunların baskısı sonucu Anadolu’ya göçler büyük hız kazanmış, Tavşanlı ve çevresine de 300.000 civarında Türkmen gelerek yerleşmiştir.

Germiyanoğlu Süleyman Şah Karamanoğlu tehlikesine karşı Osmanlı beyliği ile iyi ilişkiler içine girmiş, kızı  Devlet Hatun’la Yıldırım Beyazıt’ı evlendirerek Tavşanlı ve yöresini çeyiz olarak Osmanlı Beyliğine bırakmıştır. Ardından Germiyanoğlu Beyliği ile Osmanlı Beyliği birleşmiş ve Yıldırım Beyazıt Kütahya Valisi olmuştur.

Yıldırım Beyazıt’ın Kütahya Valiliği döneminde Tavşanlı yöresinde sık sık sürek avına çıktığı ve yörede tavşanın bol olmasından dolayı buraya “Tavşanlı” adının verildiği rivayet edilmektedir. Osmanlı döneminde Kütahya Sancak, Tavşanlı da Nahiye konumunu sürdürmüştür. Domaniç ve Tavşanlı yöresi Osmanlı tarihi bakımından çok büyük öneme sahiptir. Karakeçili Aşireti Sögüt’ü kışla olarak kullanırken bu yöreyi de yaylak olarak kullanmıştır. Osmanlı Devleti’nin temelleri Domaniç’i de içine alan bu topraklar üzerinde atılmıştır. Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana bir yayla mevsiminde Çarşamba Köyünde vefat emiş aynı yere defnedilmiştir. Hayme Ana adına, adı geçen köyde her yıl Eylül ayının ilk Pazar günü şenlik havasında anma törenleri yapılmaktadır.

İlçe Merkezinde 1912 yılında Belediye kuulmuş ve 1921 yılında Kaymakamlığa dönüşmüştür.

İlçe ve çevresinde 16 Temmuz 1921 yılında Yunan işgaline uğrayarak büyük bir katliam yaşanmıştır. İlçe halkı topladığı paralarla 400 mevzer satın alarak gönüllü birlikler oluşturmuş, bu birlikleri Salihli ve Emet cephesine sevk ederek Ülkenin istiladan kurtulmasına önemli katkılarda bulunmuştur. 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruzla Yunanlı’ların bozguna uğratılması sonucu 3 Eylül 1922’de Tavşanlı düşman işgalinden kurtarılmıştır.

1929 yılında İzmir-Ankara Demir Yolu İlçe Merkezinden geçince komşu İl, İlçe, bölge ve ülke ekonomisi ile entegrasyon sağlanmıştır. 1940 yılında G.L.İ.’nin kurulması ile İlçe ekonomisi büyük imkanlara kavuşmuştur. 1956 yılında Termik Santrali açılması ile İlçe büyük bir ekonomik potansiyele kavuşmuştur.

 
  Bugün 1 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!



 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol